Categories
- Genel (30)
Yakın Zamandaki Gönderiler
- Hızlı Okuma Sertifikası Ne İşe Yarar?24 Mayıs 2023
- ZİHİN HARİTALARI1 Mart 2023
- KİTAP OKURKEN ODAKLANAMAMAK27 Şubat 2023
- Hızlı Okuma Sertifikası Ne İşe Yarar?
Tarih boyunca geçmişte iz bırakan, adını tarihe kazımış olan şahsiyetler arasından, sanat alanında ün yapmış yüzlerce veya binlerce yıl öncesinden bu zamana kadar ulaşmış kişilerin kitap okumaya, kitap okumanın ne kadar önemli olduğuna dikkat çektiklerine şahit olabiliriz. O kişilerin sözleri arasından kitap okumanın faydalarına dair benzetmeler, imgesel söyleyişler veya aforizmalar bulabiliriz. Kitap okuma eyleminin basit bir eylem olmadığını ve bunun insanları ve toplumları ne şekilde değiştirip dönüştürdüklerini anlamak için geçmişimize veya günümüze bakmak, önemli kişilerin hayatlarını inceleyip onların hayatlarında kitap okumanın nasıl bir yer tuttuğunu görmek yeterli olacaktır.
Özellikle küçük yaş gruplarında çocuklar, okurken kitapta yaşanan olayları düşünerek ilerler. Bununla birlikte mekânı, kişileri, kitapta yer alan devrin özelliklerini vs. okuyucuya sunduğunda okuyucular, okumalarından ve tecrübelerinden yola çıkarak okuduklarının kendilerindeki izlenimleriyle birlikte hayal kurarlar. Bir metin farklı kişilerin zihinlerinde farklı şekillerde somutlaşabilir.
İnsanlar ne kadar çok kelime bilirse o denli düşünür. Bizler ne kadar çok kelime bilirsek kendimizi o oranda doğru ifade ederiz. Yaşadıklarımızı, çevremizde gerçekleşen olay ve durumları o kadar doğru analiz ederiz. Günlük yaşamda kullandığımız birçok kelimenin anlamını ne zaman, nerede ve ne şekilde öğrendiğimizi hatırlamayız. Cevap ise çok bellidir. Ya birinden duyarak ya da bir yerden okuyarak öğrenmişizdir. Ne kadar çok okursak hatta ne kadar farklı alanlarda okur o kadar fazla kelime bilir ve bu oranda da o kadar farklı açılardan düşünme becerilerine sahip olabiliriz.
Gün içinde yaşadıklarımız, geçmiş yaşantılarımız ve gelecek kaygılarımız, yaşadığımız anı verimsiz kılabilir. Bize sağlıksız bir yaşam alanı oluşturabilir. Bu durumda her şeyden uzak durma, çevremizden uzaklaşma isteği duyarız. Akabinde bir yere, bir şeye sığınma ihtiyacı ortaya çıkar. Bu sığınılacak liman kitaplar olursa zihinsel yoğunluğumuzu azaltmış oluruz. Yaşadığımız dünyadan uzaklaşır ve yazarın dünyasına geçeriz. Zihinsel olarak yaşanan sorunlardan bu şekilde uzaklaşır ve stresimizi azaltabiliriz.
Beyin kaslardan oluşan bir yapı olmadığı için yorulmaz. Bununla birlikte biz beynimizi ne kadar zorlarsak beynimizin çalışma kapasitesini de o kadar artırmış oluruz. Okumak zihinsel bir süreç olduğu kadar fiziksel bir süreçtir. Okurken dikkat ve odaklanmanın üst düzeyde olması gerekir. -İdeal ve tam verimli bir okuma esnasında- gözlerimizi satırlar üzerinde hareket ettirir ve gördüğümüz kelimeleri arka arkaya sıralı olarak beyne göndeririz. Bu şekilde beyinde anlamlandırma işlemi gerçekleşir. Yeni şeyler öğrendiğimizde öğrendiklerimiz ile eski bilgilerimiz arasında bağlantılar oluşur. Bu bağlantılar ne kadar fazla olursa ve biz ne kadar fazla yeni bilgi edinir, bağlantılar oluşturursak beynimiz o denli yenilenmiş olur. Bu şekilde hafızamızı verimli kullanabiliriz. Bu da hafıza sorunlarını daha az yaşamamızı veya hiç yaşamamamızı sağlar. Bununla birlikte bilgi birikimimizi, genel kültürümüzü artmış oluruz.
Kitap okuma esnasında okur, okuduğu karakter veya karakterlerle özdeşlik kurar. Aralarında zaman zaman duygudaşlık oluşur. Okur; kendini bazen yazar, bazen de karakterlerin yerine koyar. Bu sürekli yapıldığında okuyucuda böyle bir alışkanlık meydana gelir. Bu alışkanlık sonraları kişinin sosyal yaşantısında da kendini gösterir. Kendini karşısındakinin yerine koyan kişi, çevresiyle daha sağlıklı iletişim kurar ve daha az sorunla karşılaşır.
Özellikle gelişme çağındaki çocuklar için tüm pedagogların ve uzmanların da dediği gibi sözler değil davranışlar önemlidir. Çocuklarımız için bizim ne söylediğimiz değil nasıl davrandığımız önemlidir. Eğer tanıdığımız insanların, öğrencilerimizin veya çocuklarımızın okumasını istiyorsak ve kitap okuma alışkanlığını çevremizdeki insanların da edinmesini istiyorsak onlara kitap okumanın faydalarını anlatmaktan ziyade bizi okurken görmelerini sağlamalıyız. Mükemmel bireyler yetiştirmenin koşulu onları okuyan bireyler haline getirmekten geçer. Bunu da davranışlarımızla göstermeliyiz. Ancak bu şekilde örnek teşkil edebiliriz.
Kitap okuyan kişilerin anlayış ve kavrayış hızları çok daha yüksektir. Bu kişilerin beyni okumayan bireylerin beynine göre çok daha kısa sürede çok daha fazla bilgiyi işleme alır. Bu şekilde hem zaman kazanmış hem de daha farklı alanlarda çalışmak için kendine zaman yaratmış olurlar. Analitik düşünme becerileri daha fazla gelişmiş olduğu için soruları anlama hızları çok daha yüksektir. Sorular, seçenekler ve mantık yürütme yeteneği üçleminde doğru cevap verme olasılıkları daha yüksektir. Sınav başarısı için söyleyebileceğimiz bu durumu hayat başarısı için de söyleyebiliriz. Kitap okuma becerisine sahip olan insanlar, karşılaşılan sorunlara daha kolay çözüm üretme veya daha pratik yollar bulma konusunda daha başarılıdırlar. Hızlı düşünme ve hızlı karar verebilme yetileri daha gelişmiş olur.
Kitap okumanın faydalarının bir kısmını bu şekilde sıralayabiliriz. Bunların yanı sıra bazı konular da var ki kitap okumanın bize kazandırdıkları arasında pek fazla ön planda değildir.
İnsanları diğer canlılardan ayıran özelliklerden biri kendini tanımaları ve bilmeleridir. Düşünmeleri, insanları diğer varlıklardan ayıran tek özellikleridir. İnsanlar, bu hayatta neden bulunur? Bu hayattaki amaçları nedir? Kendilerini bilmek, kendilerini tanımak, kendilerini fark etmek insanların hayatları boyunca aradıkları sorulardan bazılarıdır. Bu sorulara cevap bulmak isteyen bir kişi, belirli yaşam tecrübeleri neticesinde bu soruların bir kısmına cevap bulabilir veya cevaba ilişkin bazı ipuçları yakalayabilir. Bir insanın hayatta her şeyi yaşamasının mümkün olmadığını düşündüğümüzde bu soruların cevaplarına tam olarak ancak kitaplar yardımıyla ulaşılabilir. Sonucunda da iç huzuru böyle yakalayabiliriz.
İnsanlar yeryüzünde tek başına yaşamamaktadır. İnsan toplumsal bir varlıktır. İnsanı toplumdan bağımsız düşünemeyeceğimiz için insanın toplumun bir parçası olarak görülmesi gerekmektedir. Bir milleti, ulusu geçmişten günümüze taşıyan, bugünümüzden gelecek kuşaklara devamını sağlayan o milletin kültürüdür. Kültür de insandan bağımsız düşünülemez. Kültürümüzün pratik karşılığı insanda gerçekleşir. Bu sebeple, kültürün gelecek kuşaklara taşınması insanla birlikte olur. Kültür aktarımı dil ile gerçekleşir. İnsanlar geçmişten günümüze oluşturdukları bu kültürü gelecek kuşaklara kitaplar vasıtasıyla aktarır. Bir milletin yaşamını devam ettirebilmesi kültürel ögelerin gelecek kuşaklara aktarılmasıyla, o da kitaplarla mümkündür.
Mükemmel bireyler yetiştirmek, bulunduğumuz sistemin öncelikli hedefi olmalıdır. Kusursuz bireyler, toplumun da kusursuz olmasını sağlayacaktır. Ancak toplum içerisinde insanların birbiriyle iletişimindeki sorunların çözülmesi ve sorunsuz hale getirilmesi toplum için yeterli olmayacaktır. İnsan aynı zamanda diğer canlılar ve doğa ile de sağlıklı iletişim kurmalıdır. Kişinin dış dünya ile barışık olması, iç dünyası ile barışık olmasından geçer. İnsanımızın kendi içinde kimlik arayışları, olmaya çalıştığı kişi ile aslında olan kişi arasındaki mücadelesi ve bunun gibi iç sorunlarının çözümü sonucunda insanımız dış dünyası ile ilişkilerini düzenleme yoluna gidebilir. Diğer insanlar, çevresi ve yaşadığı doğa ile sorunlarını kitap okuyarak aşabilir.
Çocukların hayatını ve hayallerini zenginleştirmek kitap okuyarak ve kitap okutarak ancak mümkün olabilir. Çocukların beslenmesi, yedikleri, içtikleri, gelişimleri için çok önemlidir. Aileler olarak bunlara çok dikkat ediyoruz. Fakat çocukların zihinsel olarak da doyurulması, zenginleştirilmesi gerekmektedir. Bedenen doyurmak kadar zihnen doyurmak kitaplarla mümkündür. Böylece bir çocuk, topluma sağlıklı bir şekilde karışabilir. Yaşama böyle hazırlanabilir. Bu sebeple her çocuk okuyarak, kitaplarla haşır neşir olarak sağlıklı, mutlu ve başarılı bir şekilde topluma kazandırılabilir.
“Binlerce kitap okuyun ki kelimeleriniz bir nehir gibi aksın.” Virginia Woolf
“Kitabı eğlence için okumazdım; kitap benim için yeni bir dünya, yeni bir ben yaratmak, kendi derinliklerimi keşfetmek için bir araçtı.” Ertürk Akşun
“Kitaplar, başka bir yerde olmak isteyen insanlar içindir.” Mark Twain
“Kitaplar ruhun gıdasıdır.” Japon Atasözü
“Kitapların kokusunu seviyordu. Yeni bir kitap açtığında hiç görmediği bir yer, tanışmadığı bir dost gibi kokuyordu.” Tad Hills
“Kitapları seviyor musunuz? Öyleyse hayatınız boyunca mutlu olacaksınız demektir.” Jules Chore
“Kitapsız büyüyen çocuk susuz büyüyen ağaca benzer.” Çin Atasözü
“Şu anda hangi kitabı okuyorsun?” sorusu basit bir soru değildir aslında. Sen aslında kimsin ve nasıl biri olmak istiyorsun” sorusunu sormanın farklı bir yoludur.” Will Schwalbe
“Kitap, zekâyı kibarlaştırır!” Cemil Meriç
“Ulusları ilerleten, yükselten zengin kitaplardır.” Anatole France
“Kitap aklın ilacıdır.”Publius Ovidius
“Bugünün gerçek üniversitesi, bir kitaplıktır.” Thomas Carlyle
“Kitaplar kendinize ve başkalarına saygı duymayı öğretecek yüreği ve aklı, dünya ve insanlık sevgisiyle dolduracaktır.” Maksim Gorki