Categories
- Genel (50)
Yakın Zamandaki Gönderiler
- PARAGRAF FULLEME TAKTİKLERİ NELERDİR?15 Ağustos 2024
- Hızlı Paragraf Çözme Tekniği Hakkında Her Şey11 Temmuz 2024
- SINAVI KİMLER KAZANACAK?1 Haziran 2024
- PARAGRAF FULLEME TAKTİKLERİ NELERDİR?
Okuduklarımızın aklımızda kalmamasının birçok sebebi olabilir. Bunların başında tıbbi sorunlar gelir. Eğer kişide (öğrencide) disleksi, anlama güçlüğü, DEHB gibi farklı sağlık problemleri yer varsa öncelikle bu sorunun çözülmesi gerekiyor. Tıbbi sebepleri bir kenarda bırakırsak bu konuda birçok sebep sıralanabilir. Kitap seçiminin doğru yapılmaması bu sorunun temel kaynaklarından olabilir. İlgimizi çeken, sevdiğimiz, merak ettiğimiz kitaplar akılda daha fazla kalıcıdır. Kendi seviyemizin üzerinde kitaplar okumak okuduğumuzu anlayamamaya, çabuk unutmaya sebep olabilir. Kitap okuma zamanını doğru belirlememek, okuduğumuzu akılda tutamama sorununu ortaya çıkarabilir. Kişilerin çok geç saatte okumaları, bireysel özellikler göz önüne alındığında kimi zaman çok erken saatte okumalar bunun sebeplerindendir. Doğru ortamda okuma yapmamak okuduklarımızı çok çabuk unutma problemini ortaya çıkarır. Doğru ortam kişiden kişiye değişebilen bir durumdur. Uygun ses, uygun ışık okuduğumuzu anlamayı etkileyen faktörlerdendir. Bulunulan ortamdaki ses, okuma yaptığımız yer (yatak, masa, halı üzeri, kapı önü, merdiven).
Okuma Odaklanma Sorununa Etkili Çözümler
Odaklanma problemi çağımızın en büyük sorunlarından biri. Sadece öğrenciler bu problemle karşı karşıya değil. Anne ve babalar, yetişkinler de aynı sorunlarla karşı karşıya. Bunun için yapılması gereken sorunun kaynağına inmek. “Neden odaklanamıyorum?” sorusunu ilk olarak kendimize sormalıyız. Bu soruya cevap verdiğimiz zaman çözüm için ilk adımı da atmış olacağız.
Sorun çevresel etmenlerden kaynaklanabilir. Etrafımızda dikkatimizi dağıtacak teknolojik aletler varsa bunları görme alanımızdan çıkarmalıyız.
Sorun bazen düşünsel olabilir. Zihnimizde çok fazla şey bulundurmak odaklanamama sorununu oluşturur. Çağımızda özellikle yetişkinler, çok fazla işi aynı anda yapmak zorunda oldukları için günlük hayatlarında yaşadıkları, yaptıkları ve yapacakları işler odaklanamama sorununu ortaya çıkarır.
Okuma esnasında kendimize yapacağımız bazı telkinler işe yarayabilir. Şu an tek bir işe odaklanıyorum. Diğer işleri okumamı tamamladıktan sonra düşünebilirim. Kendimi tek noktaya odaklamalıyım.
Fiziksel olarak bazı engellerimiz olabilir. Aç veya susuz olmak, hastalık, yorgunluk, fiziksel bazı diğer ihtiyaçlarımız odaklanamama sorununu oluşturabilir. İhtiyaçlarımızı giderdikten sonra okumaya başlamak etkili bir yöntem olacaktır.
Okuma saatimizi doğru belirlememek bizi engelleyen faktörlerden biri olabilir. Okuma yaptığımız kitabın türü, okuma amacımız; okuma yaptığımız veya yapacağımız alanı değiştirmek zorunda bırakabilir. Buna uygun bir yerde okuma yapılabilir.
Anlama Yeteneğinizi Geliştirmek İçin Pratik Teknikler
Öncelikle odaklanma sorununu ortadan kaldırmak, anlama yeteneğimizi geliştirmek için en önemli faktörlerden biridir. Bununla birlikte kendi öğrenme biçimimizi doğru tespit etmeliyiz. Bazı insanlar için anlamak sadece okumaktan geçebilir ama herkes için aynı şeyi söylemek doğru olmaz. Bazı insanlar not alarak okurlar, bazıları özet çıkarır, bazıları altını çizer, bazıları için en uygun anlama yöntemi dinlemektir.
Kendimizi doğru tanımak, kendimiz için doğru anlama yöntemini bulmakta çok önemlidir. Okuduğumuz şeyin ne olduğu ve amacı da okuma yöntemimizi belirler. Karar vericinin tercihi de çok önemlidir. Okunan bir yerin altını çizmek, görme duyusu ile birlikte dokunma duyusunu da harekete geçirir.
Okuma esnasında ne kadar farklı duyuyu aktif kullanırsak anlama yeteneğimizi o kadar artırabiliriz. Okuduğumuz kitaba bağlı olarak okuduklarımızı günlük yaşamla ilişkilendirirsek, kendimizi okuduğumuz kitabın kahramanının yerine koyarsak veya kahramanı kendi dünyamıza taşıyıp bizim dünyamızda yaşatırsak okuduklarımız zihnimizde daha kalıcı bir hale gelecektir. (Eğer okuduklarımız, kurgusal bir metinse bu yapılabilir.)
Eğer okuduğumuz şey bilgi verici bir reklam broşürü, bilgilendirme veya uyarı yazısı gibi bir yazıysa bu tür yazılarda asıl üzerinde durulması gereken noktalar vardır, dikkatimizi daha çok o taraflara çekersek okuduklarımızı daha iyi anlamış oluruz.
Eğer okuduğumuz yazı uzun bir bilgilendirme yazısı ise okunan metindeki anahtar kelimelere odaklanmak, gerekli görüldüğünde altını çizmek, gerekli görüldüğünde küçük notlar almak ve okumayı tamamladığımızda altını çizdiğimiz yerler için tekrar okuması yaparsak, aldığımız notların üzerinden geçersek okuma ve anlama konusunda yaşadığımız sorunları azaltabiliriz.
Hafıza Güçlendirme Yöntemleri: Daha İyi Hatırlama İpuçları
Bilişsel olarak bu konuda yapmamız gereken şeyler var. Aktif görme alanımız genişleterek etrafımızda gördüğümüz nesneleri hatırlamaya çalışıp yazmak oldukça etkili bir yöntemdir.
Bazı hafıza oyunları ve stratejik düşünme becerisi gerektiren oyunlar oynamak da hafızamızı güçlendirir.
Hafızamızı etkin kullanmak, etkin bir hafızayı gerektirir. Bunun da yolu sağlıklı bir uyku, verimli bir uykudur. Yeteri kadar uyku, doğru yerde ve zeminde çok önemlidir.
Sağlıklı bir hafızaya sahip olmak istiyorsak spor yapmak çok önemlidir. Spor yaparken salgılanan seratonin ve dopamin gibi salgılar insanı mutlu hissettirir. Sağlıklı bir beden ve sağlıklı bir beyin güçlü bir hafıza demektir.
Göz-beyin çalışmaları, göz-beyin-el çalışmaları, beyin-el çalışmaları; dikkat ve konsantrasyon artırıcı çalışmalardır. Yapılan bu çalışmalar hafızamızı güçlendirmemize yardımcı olur.
Enstrüman çalmak etkin bir hafıza için çok önemlidir. Beynin farklı bölümlerini uyararak etkili bir beyin kullanımı, mutlak bir odaklanma için çok önemlidir. Bu da hafızayı güçlendirmede oldukça önemlidir.
Sağlıklı beslenme güçlü bir hafıza için çok önemlidir. Hafızayı güçlendirecek gıdalar yemek, yeşillikli sebzeler, protein ağırlıklı besinler, vitamin ve mineral bakımından zengin yiyecekler güçlü bir hafıza için çok önemlidir.
Aktif Okuma Stratejileri: Metni Derinlemesine Anlamak
Aktif okuma stratejileri geliştirmek için bilinçli bir okuyucu olmak zorundayız. Bilinçli bir okuyucu okuduğu metni daha iyi anlamak istiyorsa bunun için yapılması gereken şeyler 3’e ayrılır: Okuma öncesinde yapılması gereken çalışmalar, okuma esnasında yapılması gereken çalışmalar ve okuma sonrasında yapılması gereken çalışmalar.
Okuma öncesinde neler yapmalıyız? Öncelikle okuma ortamımızı okumaya uygun bir hale getirmeliyiz. Kendimiz için uygun okuma ortamını sağlamalıyız. Okuma saatimizi en uygun şekilde belirlemeliyiz. Bunlarla birlikte okuyacağımız metnin nasıl bir metin olduğu, ne anlattığı, okumadaki amacımız hakkında fikir sahibi olmalıyız. Okuyacağımız metnin yazarı metne göre çok önemli olabilir. Ne okuyacağınıza bağlı olarak metnin yazarının özelliklerini ve hayatını bilmek, düşünce yapısına hâkim olmak çok önemli olabilir. Ayrıca okuma öncesinde metne göz atmak etkili bir yöntem olabilir.
Okuma esnasında anahtar kelimelerin altını çizmek, zaman zaman notları almak çok faydalı olacaktır. Okuma esnasında kendimize sorular sormak, sorduğumuz sorulara metinden cevaplar bulmak metni derinlemesine anlama konusunda bize çok yardımcı olacaktır. Bazı metinler sesli okumaya daha uygunken bazı metinler sessiz okumaya daha uygundur. Okuyacağımız metni buna göre seçmek yerinde olacaktır. Bazen metni çok daha yavaş okumak gerekirken bazen hızlı okumak gerekir. Okuduğumuz metnin türü, yazarın üslubu, yazının puntosu, sayfanın rengi gibi detaylar okumadaki verimi etkileyen faktörlerdir.
Okuma sonrasında metni özetleme metinle alakalı yapılacak soru-cevaplar, metindeki gereksiz yerleri çıkarma ve gerekli yerlerin üzerinde durma, okuma esnasında altını çizdiysek altı çizili yerleri tekrar gözden geçirmek veya yazıya dökmek, alınan notlar varsa bu notları yazıyla veya altı çizili yerlerle ilişkilendirmek metni derinlemesine anlamamıza yardımcı olacaktır.
Not Alma Taktikleri: Okuduklarınızı Uzun Süre Hatırlayın
Anahtar kelime metnin içeriği konusunda okuyucuya ipuçları verir. Metin için olmazsa olmazdır. O kelimeler metinden çıkarıldığında metin vermek istediği mesajı veremez. Metin o kelimeler çıkarıldığında ciddi bir anlam kaybına uğrar. Bu kelimelere anahtar kelime diyoruz. Metnin anahtar kelimelerini belirlemek, etkili not alma tekniklerinden biridir.
Çeşitli kısaltmalar ve semboller okuma esnasında çok önemli olabilir. Not alırken yaşayacağımız vakit kaybını en aza indirger. Semboller ve kısaltmalar kendimize ait olduğu için zihnimizde önemli bir uyarıcı konumunda bulunacaktır. Bu kısaltma ve sembolleri kullanmak aynı zamanda metnin akılda kalmasını ve derinlemesine anlaşılmasını da sağlar.
Not alma sonrasında aldığımız notları düzenlemek, sınıflandırmak, gerekli olan yerleri üzerinde durup gereksiz yerleri çıkarmak sonrasında yapacağımız en etkili eylemdir.
Not alma sırasında sadece okuduklarımızdan veya anahtar kelimelerden yola çıkmamalıyız. Kendi bilgimizi kültürümüzü yorumlarımızı da katarak notlar almalıyız. Böylece daha akılda kılıcı olur.
Kimi zaman teknolojinin imkanlarından da faydalanabiliriz. Gerek bilgisayarlarımızda gerekse telefonlarımızda çeşitli not alma uygulamaları mevcuttur. Bu uygulamalar kronolojik olarak dizme, sınıflandırma, bölümlere ayırma, parçaları birleştirme gibi zaman alacak çalışmalar için bize zaman kazandıracaktır.
Çeşitli not alma tekniklerini kullanarak kendimiz için en uygun olan yöntemi deneyerek bulabiliriz.
Okuduğunuz Bilgileri Zihinde Yapılandırma Yöntemleri
Okuduğumuz bilgileri zihnimizde doğru yerlerde konumlandırmak, okuduğumuzu anlamamız için rahat da okuduklarımızı aklımızda uzun süreli kalması için çok önemlidir. Elde edilen bilgiler ilk olarak kısa süreli hafızaya aktarılır. Çeşitli yöntem ve tekniklerle uzun süreli hafızaya alındığında kalıcı hale gelmiş olur. Bunun için bazı teknikler mevcuttur.
İlk olarak öncelik kuralından bahsetmek istiyorum. Hayatımızda da olduğu gibi yaşanan “ilk”ler bizde derin izler bırakır ve unutulması çok kolay değildir. Bu okuduğumuz metinde uzun süreli bellekte olması gereken bilgiyi ilk hale getirdiğimizde bunu uzun süreli belleğe getirmiş oluruz.
Okuduğumuz bölümü kendi yaşamımızla ilişkilendirmek, bu düşünceyi benimsemek veya karşı çıkmak, yaşadığımız bazı olaylarda benzerlik veya farklılıklar kurmak, bu düşüncenin kalıcı bir hale gelmesini sağlayabilir. Kendi hayatınızdan yaşanan örnekler veya dinlediğimiz bir yaşamla bağlantısını kurmak okuduğumuzu aklımda kalması için etkili bir yöntemdir.
Okuduğumuz metnin aklımızda yer etmesini istiyorsak onu somutlaştırmamız gerekir. Soyut kavramlar zihnin çok kolay bir şekilde unutabileceği kavramlardır. Özellikle okuduğunuz metin duygu ve düşüncelerin ağır bastığı bir metinsel onları somut bir hale getirmek aklımızda uzun süreli kalmasını sağlayabilir.
Absürt olayların monoton bir düşünceden sıyrıldığı için akılda kalması çok daha kolaydır. Anlatılan şeye bir saçmalık atfetmek veya saçma bir düşünceyle ilişkilendirmek, saçma bir olayla anlatılan konunun bağlantısını kurmak unutulmayı zorlaştırır. Burada “saçmalık”tan kastedilen şey sıra dışılıktır.
Zihinsel Yorgunluğu Azaltma ve Verimli Okuma İçin Öneriler
Gündelik yaşamın stresinden, hayatın karmaşası ve kaosundan dolayı yaptığımız işlerde, okumalarımızda zihinsel olarak yorgunluk yaşarız. Bu yorgunluk, fiziksel olarak değil mental olarak etkisini gösterir. Eğer yapacağımız okumayı verimli hale getirmek istiyorsak zihinsel olarak rahatlamayı sağlayabilmeliyiz. Zihinsel olarak rahatlamadan yapacağımız okumalar olması gerekenden çok daha kısa sürer, anlama oranımız olması gerekenden çok daha düşük olur. Bu da zihinsel olarak bizim çok daha fazla yorulmamıza sebep olur.
Kendimiz adına hobi oluşturmak zihinsel olarak rahatlamamızı sağlar. Bununla birlikte düzenli egzersiz yapmak, verimli bir uyku, sağlıklı beslenme bu kazanım için yöntemlerdendir.
Yapılacak işlerin karmaşıklığı da zihinsel olarak bizi oldukça yorar. Bundan dolayı yapılacak olan işlerde planlı davranmak ne zaman ne yapılacağını bilmek bizi rahatlattığı gibi okumayı da verimli hale getirecektir. Bununla birlikte öncelik belirlemek en az planlama yapmak kadar önemlidir. Yapılacak işin önem derecesi öncelik belirlemede ilk koşuldur. Bunu yapabildiğimiz ölçüde mental olarak daha az yoruluruz ve okuduğumuzu anlama oranımızı arttırabiliriz.
Bunlar dışında nefes egzersizleri, kendi iç alemimize dönmek, sessiz ve az ışıklı bir ortamda tefekkür etmek, zihnimizdeki karmaşıklığı düzenleyebilmek zihinsel olarak yorgunluğunuzu azaltır ve verimli bir okuma yapmamızı sağlayabilir.
Gerek okuma yaparken gerek uğraştığımız herhangi bir işte yorulduğumuz hissettiğimiz anda kısa molalar vermek yaptığımız işin verimini artırırken zihinsel olarak rahatlamamızı sağlar.
Okuma Sırasında Motivasyonu Korumanın Yöntemleri
Okumaya başlamak kadar okumaya devam ettirmek de çok önemlidir. Yapılan okumaların süreklilik arz etmesi için, okumaya devam edebilmek adına bu iradeyi gösterebilmek ve kendimizde bu gücü hissedebilmek adına okuma motivasyonumuzu yüksek olması gerekir. Bunun için şu adımları takip edebiliriz.
“Her harika kitap okuduğumda, sanki bir tür harita, hazine haritası okuyormuşum gibi hissederdim ve yönlendirildiğim hazine aslında benim kendim olurdu. Ama her harita eksikti ve en iyi hâlimle buluşma süreci sonsuz bir arayış gibiydi. Ve kitaplar kendileri de bu fikri yansıtmış gibiydi. İşte bu yüzden her kitabın hikâyesi ‘birisi bir şey arıyor’ şeklinde özetlenebilir.”
Biz de okuma yapmadan önce, okuma esnasında, sonrasında yaptığımız veya yapacağımız her eylemin sonucunda kendimizi arar ve kendimizi buluruz.