Categories
- Genel (50)
Yakın Zamandaki Gönderiler
- PARAGRAF FULLEME TAKTİKLERİ NELERDİR?15 Ağustos 2024
- Hızlı Paragraf Çözme Tekniği Hakkında Her Şey11 Temmuz 2024
- SINAVI KİMLER KAZANACAK?1 Haziran 2024
- PARAGRAF FULLEME TAKTİKLERİ NELERDİR?
Okumak; devletleri, toplumları değiştiren, dönüştüren bir konu olarak karşımıza çıkarken okumanın kişisel gelişime ve zekâ gelişimine etkilerini ayrıca ele almak gerekmektedir. Kimi zaman devlet yöneticilerinin okudukları kitaplar, kimi zaman toplumun önde gelen şahsiyetlerinin yaptıkları okumalar tarihin akışını farklı bir yöne doğru çevirmiştir. Adeta “Tarihin seyrini değiştirmiştir.” diyebiliriz.
Fatih Sultan Mehmet, bilindiği üzre gemileri karadan yürüterek savaşın çehresini değiştirmiştir. Başarısızlıkla sonuçlanmak üzere olan kuşatmayı kazanarak İstanbul’u fethetmiştir. Yapılan arkeolojik çalışmalarda Mora Yarımadasında MÖ Korint Tiranı Periander tarafından yaptırılmış olan, çukura döşenmiş ağaç kütüklerinden bir yol tespit edilmiştir. Bu yol Korint körfezini Sorin körfezine bağlamaktadır. Bu tarihten sonra gerçekleşen birçok karadan gemi yürütme hareketine Fatih Sultan Mehmet yaptığı okumalarla ulaşmıştır.
Martin Luther King’in İncil’i Latinceden Alman diline çevirmesi, Ortaçağ Avrupası’nı değiştirmiştir. Kilise ve papalık, toplum nezdinde güvenini kaybetmiş; Almanya, böylece Reform hareketlerine öncülük etmiştir. Reform hareketleriyle beraber bilimsel gerçeklikle yüzleşen Avrupa; çeviriler, Haçlı Seferleri vb. etmenlerle aydınlanma çağına geçmiştir. Bütün Avrupa’yı değiştiren Rönesans ve Reform hareketlerinin temelinde yatan şey, Martin Luther King’in İncil’i Almancaya çevirmesi ve insanların İncil’i okumaya başlaması ve devamında gerçekleştirdikleri okumalardır.
İbn-i Sina’nın El – Kanun Fi’t-Tıb adlı eseri tıp bilimi ile ilgili çağının çok ötesinde bilgilere yer vermektedir. Modern tıbbın ortaya çıkışındaki en önemli eserlerden birisi olarak kendine yer bulmuştur. Bu bilgiler gibi Doğu Medeniyeti ’ne ait birçok bilimsel ve yazınsal eserler, çeviriler yoluyla Batı kültürüne geçmiş ve bugüne ait bilimsel gelişmelerin temelini oluşturmuştur.
Bu şekilde yüzlerce örneği sıralayabiliriz. Kısaca özetlemek gerekirse tarih boyunca yazılmış olan kitaplar, insanlık tarihine yön vermiştir. Tarihin akışını değiştirme gücüne sahip olan kitapların insanların zekasına ya da kişisel gelişimlerine yapabileceği etkileri düşünürsek okumanın insanın gelişiminde ne kadar önemli olduğunu kavramak çok da zor değildir.
Kitap okumanın zihinsel ve sosyal gelişime katkılarını anlatmadan önce şu konuya değinmek gerekir. Her birey bir diğerinden farklı özelliklere sahiptir. Yaş, seviye, okuma geçmişi, çevre, biyolojik saat gibi birçok sebep; bireyi, diğer bireylerden farklı kılar. Dolayısıyla insanın mekanik bir yapıda olmadığı için kitap okumanın faydalarını bireysel farklılıkları göz önünde bulundurarak değerlendirmesi gerekir. Örneğin; okuma yazma aşamasını yeni geçmiş bir çocuk için kitap okumak, akıcı okuma becerisini kazandırırken bir yetişkin, farklı dünya görüşlerine kitap okuyarak sahip olabilir. İki farklı sosyokültürel çevreden gelen, aynı yaşta iki kişinin kitap okumaktan elde edeceği kazanımlar birbirinden oldukça farklı olacaktır. Son olarak okuyacağımız kitabın niteliği de kitabın bize katkılarının farklılaşmasında oldukça etkilidir. Bacon: “Bazı kitapların tadına bakılmalıdır. Diğerleri yutulmalıdır ve çok azı da çiğnenip hazmedilmelidir.” der. Bu sebepten okunan kitap ve okuyan kişinin farklılıkları, meydana gelecek olan değişimleri de farklılaştıracaktır.
Beyin Yorulur mu?
Beynin yapabileceklerine dair elde edilen önemli bulgular elimizde mevcuttur fakat beynimizle ilgili karanlıkta kalan, henüz aydınlatamadığımız birçok konu vardır. Bu anlamda beynimizin sınırları tam olarak tespit edilebilmiş değildir. Gün içerisinde ya da dönem dönem beynimizin yorulduğundan şikâyet edildiğini çokça duymuşuzdur. Beyin insan vücudunda en çok enerji harcayan organdır diyebiliriz. Bundan dolayı zaman zaman gündelik yaşama dair bazı gereklilikleri yerine getirmekte zorlanabiliriz. Bununla birlikte beynimiz kaslardan oluşan bir yapı olmadığı için yorulmaz.
Kitap okumanın faydalarından en azından bir kısmından yukarıda bahsettik. Kitap okuyan öğrencilerin konular arasında bağlantı kurma hızı ve kapasitesi okumayanlara göre çok daha fazla gelişmiştir. Bu da kitap okuyan öğrencilerin diğerlerine göre daha başarılı sonuçlar elde ettiğinin bir kanıtıdır.
Kitap okuma alışkanlığı olan bireyler okurken kelimeleri değil cümleleri görerek okumaya alışır. Bu hızlı göz sıçramaları sayesinde soruyu çabucak anlar ve hemen çözüme geçebilirler. Deneme sınavları, LGS ya da üniversite sınavlarında başarılı olmak için okuma alışkanlığı ve hızlı okuma becerisi edinmek son derece önemlidir. Okumaya yönelik ilgi özellikle sayısal öğrencilerinde daha az olabilmektedir. Oysa hızlı okuma ve okuduğunu anlama sadece sözel dersler için avantaj sağlamaz. Artık matematik, biyoloji, fizik, kimya soruları da uzun ve oldukça detaylı.
Sayısal sorularının son sınav sistemine göre uzun metinlerle birlikte soruluyor olması, mantık ve muhakeme gerektiriyor olması, sayısal dersler için de kitap okumanın gerekliliğini gözler önüne sermektedir. Soruyu çözebilmek için önce sorunun tam olarak ne sormak istediğini anlayabilmek gerekir. Şıkların birbirine yakın olması ise ufacık anlam hatalarının dahi yanlışa götürmesine neden olacaktır. Dolayısıyla ister sözel ister eşit ağırlık öğrencisi olsun, kitap okuyan öğrencilerin okumayanlara karşı mutlaka avantajları olacaktır.
OKUMAK; BAZEN YAŞADIĞIN ŞEHRİ, BAZEN TÜM DÜNYAYI, BAZEN GEÇMİŞİ, BAZEN BUGÜNÜ, BAZEN BİR YABANCIYI, BAZEN SADECE KENDİNİ KEŞFETMEKTİR.