Categories
- Genel (50)
Yakın Zamandaki Gönderiler
- PARAGRAF FULLEME TAKTİKLERİ NELERDİR?15 Ağustos 2024
- Hızlı Paragraf Çözme Tekniği Hakkında Her Şey11 Temmuz 2024
- SINAVI KİMLER KAZANACAK?1 Haziran 2024
- PARAGRAF FULLEME TAKTİKLERİ NELERDİR?
Akıcı okuma; sesli okumadaki ses tonu, vurgulama, doğru telaffuz (kelime tanıma), yeterli hız ve prozodinin işlevsel olmasıdır. Burada belirtilen kriterler neye göre belirlenir? Bir ölçütü var mıdır? Çocuğun sesli okumasındaki akıcılık nasıl ölçülmeli? Akıcı okuma becerilerini geliştirmek için hangi unsurları dikkate almalıyız? Hangi yöntemleri kullanarak sesli okumadaki akıcılığı sağlarız?
Bir okuyucu ilk defa karşılaştığı bir kelimeyi hem seslendirmede hem de anlamlandırmada zorluk çekebilir. Burada önemli olan unsur, okuyucunun sahip olduğu kelime dağarcığıdır. Kelime hazinesi geniş olan okuyucu; kelimeleri seslendirirken uygun olan hızı yakalar, vurgu ve tonlamayı okumanın içine harmanlayarak akıcılığı yakalar.
Birçok araştırma gösteriyor ki; akıcı okuma becerisi, okuduğunu anlama ile doğrudan ilişkilidir. Okuduğunu anlayan bireylerin, akademik başarıyı yakalaması muhtemeldir. Bu noktada özellikle temel eğitimin başladığı ilkokul çağındaki çocukların akıcı okumaları gerekmektedir.
Akıcı okumanın sağlanması için üç temel unsur yer almaktadır. Bunlar; kelime tanıma, okuma hızı ve prozodidir.
Kelime tanıma (Doğru Okuma): Akıcı okumanın ilk ve en temel ön koşulu olan unsur, kelime tanımadır. Okuyucular akıcı okumaya başlamadan önce kelimeleri tanımalı ve doğru telaffuz etmelidirler. Kelime dağarcığının geniş olması, görülen kelimenin zihinde doğru şemaya yerleştirilmesine ve bunun sonucunda da doğru seslendirilmesine en önemli kaynaktır. Okuyucu kelimelere gelen ekleri doğru bir biçimde ayırt etmeli ve ona göre seslendirmelidir. Kelimelerde yapılan eklerin yanlış eklenmesi, çıkarılması veya yuvarlanması büyük bir anlam kaybına yol açmaktadır. Bu da okumadaki akıcılığı bozmaktadır.
Kelimeleri tanımayan okuyucu sık sık geri dönüşler, düzeltmeler ve tekrarlamalar yapar. Okuma davranışı yavaş ve kesik kesik olur. Bu nedenle metnin vermek istediği anlamı ve ana fikri bulmakta zorlanırlar. Okuduğunu anlama becerisi burada bozulmuş olur.
Okuyucular, metinde bulunan kelimelerin sıkça tekrarını yaparak ve yoğun okuma pratiği sonucunda kelime tanımanın doğruluğunu arttırabilirler. Bunun yanında kelime tanıma çalışmaları yapılması ve kelime dağarcığının zenginleştirilmesi, doğru okuma için atılan önemli bir adım olacaktır.
Okuma hızı: Öğrencinin kelimeleri doğru telaffuz etmesi, akıcı okuma için yeterli değildir. Bununla birlikte öğrencinin kelimeleri otomatik olarak okuması gerekmektedir. Otomatiklik; metindeki kelimelerin tanınması, gereksiz yere duraklamadan, hızlı ve anlaşılır bir biçimde okunması ve okunan metnin zihinde anlamlandırılmasıdır. Okuma hızı, etkili okuma becerisinin bir sonucudur ve genellikle okuma becerisini ölçmek için kullanılır. Metinleri duraklayarak, kesik ve yavaş okuyan okuyucular, kelime ve cümle arasındaki ilişkiyi kurmakta sorun yaşamaktadırlar. Okuyucunun hızlanması için çok fazla sesli okuma pratiği yapması ve kelimeleri tanıyarak otomatikleşmesi gerekmektedir.
Prozodi: Öğrenciler birçok kelimeyi tanıyıp doğru okusalar bile ifadesiz okumaları, metni anlamsızlaştıracaktır ve akıcılığı bozacaktır. Prozodik okuma, kelime tanıma ve hızlı okuma becerileri kazandıktan sonra oluşmaktadır. Bu nedenle, okumanın diğer bileşenleri olan kelime tanıma ve otomatiklik, prozodi için ön şart olarak görülmektedir. İfadeli biçimde okumak için, okuyucuların metni anlamlı parçalara bölebilmesi gerekir. Okuyucular cümlelerin içinde ve sonunda uygun şekilde durmayı, vurguyu ve tonlamayı ne zaman değiştireceğini bilmelidir. Yapılan çalışmalar, akıcı okuma bileşenlerinden olan prozodinin, okuduğunu anlamayı en iyi açıklayan beceri olduğunu göstermektedir.
Zayıf okuyucular, metinde hızı yakalamış olsalar bile ifade ve tonlamaları yanlış yapmaktadırlar. Başarılı okuyucular ise metnin dilbilgisine hâkim oldukları için hızlıca kelimeleri anlam ünitelerine ayırarak noktalama işaretlerini nerede doğru kullanacaklarını bilirler.
Buradan anlamalıyız ki prozodik okuma; akıcı okuma için kritik bir şarttır.
Akıcı okumanın doğruluk boyutunda öğrenciler sözcüğü yanlış okuma, son uydurma, harf/hece atlama, harf/hece ekleme, harf değiştirme, sözcük atlama, sözcük ekleme ve 2 saniyeden uzun takılma hataları yapabilmektedir. Ayrıca kelimeleri heceleyerek ve yavaş okuma, duraklayarak okuma, vurgulamaya dikkat etmeme hataları görülebilmektedir.
Harf Atlama: Akıcı okumayan birey, okuduğu metindeki kelimelerde sıklıkla harf atlama yapabilir. Başta, ortada veya sonda yapılan harf atlamalar, kelimenin anlamını değiştirmekte ve eksik okumaya yol açmaktadır.
Hece Atlama: Okuyucu burada zihninden kelimeleri hecelerine bölerek başta, ortada veya sonda hece atlatır. Kelime anlam kaybına uğrar ve anlam bozulur.
Sözcük Atlama: Okuyucu, otomatikleşmemiştir fakat hız kazanmak isterken sözcük atlayabilir. Eksik sözcükler metnin genelinde anlamı da eksiltmekte ve bozmaktadır.
Harf Ekleme: Yoğun olarak görülen akıcı okuma sorunudur. Okuyucu kelimeyi zihnindeki şemaya uydurmak/yerleştirmek için harf ekler. Bu ekleme hatasının sonucunda kelime olduğundan başka bir hali alır.
Hece Ekleme: Tıpkı atlama hatalarında olduğu gibi hece ekleme de kelimeyi hecelerine bölüp uygun eki-heceyi getirmeyle olur. Burada fazlalık olan hece, sadece kelimenin değil; cümlenin hatta metnin de içeriğini bozar.
Sözcük Ekleme: Genellikle hızlı fakat yanlış okuyucularda görülen yaygın bir hatadır. Okuyucu zihninde cümleyi anlamlandırmak ister ve oraya uygun kelimeyi otomatik olarak eklemiş olur. Bu eklemeler sonucu cümle olduğu anlamdan kayarak anlamını yitirir.
Tersten Okuma: Kelimelerdeki hecelerin yerini değiştirerek veya ikili kelimelerin yerlerini değiştirerek yapılan bir okuma hatasıdır. Cümle düşüklüğüne ve anlam kaybına sebebiyet verir.
Harf Karıştırma: Türkçede okunuş veya görünüş açısından birbirine benzer sesler/harfler yer almaktadır. Örneğin; b-d, g-k, l-n, a-o, z-s sesleri özellikle ilkokul çağındaki çocuklar tarafından karıştırılabilir. Ses temelli okuma becerisinin getirdiği bu karışıklık, harf pratikleri ve seslendirme tekrarları ile giderilebilir.
Son Uydurma: Öğrenci genelde kelimelerin sonuna getirilen ekleri değiştirir veya ek getirir. Bu ek uydurma problemi kelime ve cümlede anlamsızlığa yol açabilir.
Akıcı Okuma Modeli Olun: Öğrencilerinize ve çocuklarınıza akıcı okumanızla model olun. Basit bir metni (bilinen kelimelerden oluşan) sesli ve akıcı bir şekilde okuyun. Kulağa nasıl geldiğini, vurgu-tonlama-duraklamaları nerelerde yaptığınızı, hızınızı nasıl ayarladığınızı gösterin. Unutmayalım ki, ilkokul çağındaki çocuklar söylenenden ziyade yapılan davranışları örnek alırlar.
Tekrarlı Okuma: Bu teknikte öğrencinin bir metni akıcı okuyana kadar sürekli tekrar etmesi gerekmektedir. Öğrenci metni sesli okurken, yanında onu kontrol eden ve dinleyen biri (öğretmen veya ebeveyn) olmalıdır. Öğrencinin okuduğu hatalı kelimeleri öğrenciye göstermeli ve öğrenci doğru kelime telaffuz edene kadar tekrar ettirilmelidir.
Yapılan araştırmalar, okuma hatalarını düzeltmede ve akıcı okumayı sağlamada kullanılan kelime tekrar tekniğinin, kelime tanımada çok önemli fayda sağladığını göstermiştir. Temel stratejiler içinde kelime tekrar tekniği, önde gelen öğretim modeli olarak kullanılır. Bu teknik sesli okuma hatalarını düzeltmede diğer tekniklere oranla daha başarılıdır.
Eşli (İkili) Okuma: Öğrenci ile; öğretmen, akran veya ebeveynin eş zamanlı ve sesli okumasıdır. Burada önemli olan kriter; öğrencinin kendinden daha üst seviyede biri ile bu etkinliği yapıyor olmasıdır. Kullanılan bu stratejide güçlü okuyucu, zayıf okuyucuya yardım etmeli ve anında dönüt/düzeltme yapmalıdır.
Eşli okuma öncesi; seviyeye uygun bir metin seçilmesi, zayıf okuyucunun istediği metni seçmesine izin verilmesi, seçilen metnin akıcı ve bilindik kelimelerden oluşması gerekmektedir.
Eşli okuma esnasında; birlikte yüksek sesle okumaya başlanması, tekrarların yapılması ve yaptırılması, okunanların gerçek hayatla bağlantılarının kurulması, okuyana yeterli rahatlığın ve zamanın verilmesi elzemdir.
Eşli okuma sonrasında; sorularla okumanın pekiştirilmesi, metin hakkında yorum, çıkarım, sonuç bulma, metin üzerine tartışma yapılması, bu okuma tekniğini daha kalıcı kılacaktır.
Eşli okumayla beraber; bireye okuma sürecinde odaklanma ve zorlukları aşma becerisi, motive olmak ve olaylara bütüncül bakabilmek, çocuklar için okuma heyecanı ve alışkanlığı, okumayı eğlenceli hale getirip sürekliliğe teşvik etme, okumayla birlikte dinleme becerisi kazandırılmaktadır.
Koro Halinde Okuma:
Koro halinde okuma yönteminde, sınıf içerisinde bir grup öğrenci metni sesli olarak birlikte okumaktadır. Öğrenciler metnin tamamını birlikte okuyabilir ya da farklı öğrenci grupları farklı bölümleri okuyabilir. Bu teknik evde ebeveynler ile de yapılabilir.
Genellikle öğrenciler koro halinde okumayı eğlenceli bulduğu için kelimeleri tanıma alıştırması yapma konusunda isteklidir.
Koroyla okuma yönteminde şiir gibi ritim, hece uyumu gibi prozodik özellikleri olan metinler tercih edilmelidir. Bu yöntem kullanılırken ders kitabı bölümlerinde yer alan metinler seçilmemelidir.
İlk koro okumaları kısa ve basit tutulmalıdır. Öğretmen, öğrencinin düzeyine uygun eklemeler yapmalıdır. Öğrenciler koro okuma çalışmalarını ilerlettikçe kendi koro okuma performanslarını yaratmaları ve tasarlamalarını isteyebilirler.
Öğrencilerin okuma hatalarının analiz edilmesi, okuma hızının ve okuma doğruluğunun belirlenmesi ve prozodi ile ilgili sorunların kaynağına ilişkin bilgi edinilmesi amacıyla değerlendirme yapmak kritik öneme sahiptir. Çünkü öğrencilerin okuma akıcılığını değerlendirme, onların okuma becerilerinde yaşadıkları sorunların ortaya konulması ve bu sorunlara yönelik uygulamaların belirlenmesi açısından ön şarttır. Bu nedenle öğretmenlerin öğretimlerinin akıcılıktaki etkinliğini ölçebilmeleri gerekir.
Akıcı okumanın değerlendirilmesi için akıcı okumanın üç bileşeninin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir. Akıcılık değerlendirmeleri bir dereceye kadar güvenirliliğe ve geçerliliğe sahip olmalıdır. Değerlendirmeyi yapan eğiticiler, elde ettikleri sonuçların güvenilir olduğundan ve sonuçların tutarlı akıcılık ölçütlerini sağlayacağından emin olmalıdır. Değerlendirmeler, çoğunlukla öğretim yapıldıktan bir süre sonra yapılmalıdır. Böylece öğretmenlerin, öğrencilerin ilerlemelerini ölçmesine ve akademik ilerlemenin yapılabilmesi için öğretim süresini en üst düzeye çıkarmasına olanak sağlanacaktır.
Okuyucuların kelime tanıma yüzdesi, okuyucunun bir dakikalık sesli okuma sırasında doğru olarak okuduğu kelimelere bakılarak belirlenir. En az yüzde 90’lık bir doğruluk seviyesinin olması beklenmektedir. Bu hesaplama için, okuyucunun bir dakika içinde doğru okuduğu kelimelerin sayısının, okuyucunun toplam okuduğu kelimelerin sayısına bölünmesi gerekmektedir.
Örneğin, okuyucu bir dakika içerisinde 88 kelime okuduysa ve toplamda 12 tane kelimeyi yanlış bir biçimde okuduysa kelime tanıma yüzdesi aşağıdaki gibi hesaplanmaktadır: (Doğru Okunan Kelime Sayısı 76) ——————————————————— * 100 =% 76 (Toplam Kelime Sayısı 88) Yukarıdaki sonuca göre okuyucu kelimelerin %76’sını tanımaktadır. Akıcı bir okuyucunun kelime tanıma yüzdesi %90-100 aralığında olmalıdır.
İlkokul sınıf seviyelerine göre, bir dakikada doğru ve akıcı okuma kelime sayıları şu şekilde olmalıdır:
Anlayarak, akıcı ve hatasız okumalıdır.
HAKE KARİYER EĞİTİM KURUMLARI’nda yüz yüze ve online; grup halinde ve bire bir olarak uyguladığımız DOKY, doğru okuma anlama (Dinle-Oku-Konuş-Yaz sözcüklerinin baş harflerinden adını alır) eğitimleri ile öğrencilerimizin akıcı okumalarını, okumayı sevmelerini ve okuduklarını en iyi şekilde anlamalarını sağlıyor; öğrencilerimize eğitim hayatlarında büyük kolaylık sağlayacak okuma disiplini kazandırıyoruz.